Dilde Sen’den Ben’e Yolculuk…
SC : Ne kadar da doğruymuş!
BK : Neymiş doğru olan?
SC : Şu “ben dili” meselesinden bahsediyorum. Hani bir kahvaltı sohbetimizde anlattın ya “ben dili” ile konuşmanın önemini…
BK : Evet hatırladım. Hayırdır ne oldu?
SC : Doğum günümde tek başıma yurt dışına çıktım biliyorsun.
BK : Ne de güzel yaptın. Çok severim Milano’yu.
SC : Ben de bayıldım ve gittiğim gün Facebook’ta bir fotoğraf paylaştım.
BK : Hani şu Duomo meydanındaki fotoğraf?
SC : Evet evet… Arkadaşlarım doğal olarak fotoğrafa yorum yazmış. İçlerinden biri ‘Aradım açmadın. Doğum günün kutlu olsun’ yazmış. Diğeri de ‘Aradım, ulaşamadım. Şimdi anladım. Doğum günün kutlu olsun’ yazmış. ‘Aradım açmadın’ yazan arkadaşımın mesajı iyi hissettirmedi bana L
BK : Aslında ikisi de aynı şeyi söylemiş neden iyi hissetmedin?
SC : Ne bileyim, sanki bilinçli olarak açmamışım, suçlar gibi geldi.
BK : Diğeri için neden aynı şeyi hissetmedin?
SC : Çünkü o durumu anlamış belli ki ve beni suçlamıyor ya da ben fazla mı alınganlık yapıyorum sence?
BK : Hayır canım alınganlık yapmıyorsun. Hislerin çok normal ve bu nedenle kendini kötü hissetme.
Arkadaşım hissettiklerinde haklıydı. Beynin kendisine yönlendirilen sözlü mesajlar karşısında bir algılama ve tepki mekanizması var. Ve bu algılar ilişkilerimizi doğrudan etkiliyor. Nasıl mı?“Sen telefonunu açmadın” mesajı karşısında beynin ilk reaksiyonu “beni suçluyor, beni yargılıyor” oluyor. Ama aynı kişi, “sana ulaşamadım” mesajını verseydi o zaman ilk reaksiyon “bana ulaşamamış” olacaktı.
Başka örnekler üzerinden ilerlersek, “sen bana e-posta göndermedin” mesajı suçlayıcıyken “senden e-posta alamadım”dediğimde, “senden e-posta alamadım çünkü sistemden kaynaklı bir engel olabilir, sen göndermişsindir ama bana ulaşmamış olabilir, dosyanın boyutu yüksek olduğu için askıda kalmış olabilir” demek istiyor olabilirim. Bu suçlayıcı değildir ve karşı tarafa açıklama fırsatı verilmiş olur. Aynı şekilde “sen beni üzdün” dediğimde karşı taraf beni suçluyor diye düşünürken hemen savunmaya geçer, ama “bu davranışına üzüldüm” dediğimde beyin ben karşımdakini üzmüşüm diye düşünür ve buna ilişkin bir aksiyon alır, açıklama yapma ihtiyacı hisseder.
Yaşadığımız buna benzer örnekleri bir düşündüğümüzde, mutlaka iyi hissetmediğimiz ya da iyi hissettirmediğimiz anlar olmuştur.
Ben dilini kullanmak özel ve sosyal hayatta olduğu gibi iş hayatında da büyük önem taşır. Verdiğimiz mesajlarda olabildiğince karşı tarafın egosuna temas etmeden “ben dili” kullanmak açık iletişimi destekleyecektir. Sözlerin gücünü fark etmemiz ve verdiğimiz mesajların karşı tarafın hangi duygusuna dokunduğunu hesap ederek iletişim kurmamız tamamen kendi elimizde...
Keyifli iletişimler dilerim.